25 Ocak 2016 Pazartesi

Yola , yolcuya selam olsun.

Yol uzun vade az. Ama hayatım boyunca buna inandım, yolda olmak şereftir, izzettir ikramdır. Yolda olanın menzili vardır, varır varmaz bilinmez. Aslen kimsenin de umrunda değildir bu. Amma nihayetinde yol yormaz olursa bizi, anlarız bişeyler yolundadır. Çünkü yol çetindir, çalısı-çırpısı var, karı-kışı var, yağmuru-çamuru var. Ayaklarımız çıplak, kan dolaşımımız yetersiz. Belki de biraz budur bizi insanların nazarında hissiz kılan. Yola düşmeyen bilir mi sıkıntıyı? Bidayetini bilmediğimiz bir yola "evvel refik badel tarik" dedik ya, bi yol arkadaşı edinip düştük. Buraya kadar herşey kendine mahsus ve mahremiyetine uygundur. Amma bilinmeze giden bu yolda, ne tür bir refik bize eşlik ederse etsin, bizim ahvalimize, idrak seviyemize ve tam teçhizatlığımıza erişebilir mi? Ne yazık ki hayır. Tibb-i donanımı olmayan biri için yol arkadaşının rahatsızlanmasından daha ağır ne vardır? Bi yola çıkılırsa dönülür mü? Elimizden bişey gelmiyorsa , refiğimiz ahdinden döndüyse , geceleri uyku tutmuyor diye küsecek miyiz yolumuza? Yürüdüğümüz yollara söven adamları güldürecek miyiz bezginliğimize?

Bilemiyorum. Mutlak doğrudan sakınmak icab eder belki, nihayetinde dedik ya, kimse bizimle aynı idrakta değil. Rabbi zül celal hazretleri bizi yolumuzdan beri koymasın.

Amin.

2 yorum:

  1. Rabbim doğru yolda kolaylıklar ve güzellikler nasip etsin. İmtihansız olmaz elbet.

    YanıtlaSil